13.04.2014

Eğrisi doğrusu bulamadım yolumu


Hindistan mutfağına devam...

Ne zengin sofra hazırlamışım o haftasonu yahu! Yaz yaz bitmedi. Halbuki daha o kadar çok not aldığım, yazmak için sabırsızlandığım mutfak deneyimlerim var ki.. Hemen hepsini hepsini yazayım blogum dolu dolu olsun istiyorum! Ama bu işler sabır işi biraz da, sabretmeyi bir noktada öğrenmeliyim sanırım.

Yemek sanatlarında hangi ülke öne çıkar dendiğinde bir çok kişinin aklına Fransa gelir herhalde. Dünyaca ünlü okullarından dünyaca ünlü aşçılar çıkaran, sofralarımıza gelen bir çok farklı lezzetin çıkış noktasıdır Fransa. Kaç yıl oldu hatırlamıyorum, baya uzun bir zaman önce Paris'e gitmiştim ben de. Tabi o zamanlar daha çocuktum, tek derdim Disneyland'ı Eyfel Kulesini filan görüp acıktığımda hamburger yemekti. Ne garip, şu an yurtdışındaki herhangi bir ülke benim için bambaşka bir lezzet keşfi demekken bir yerde oturup Burger King'de hamburger yediğimi düşünemiyorum. :) Bir de o gençlik dönemlerimde Paris'te geçirdiğim sayılı günlerin hepsinde çeşit çeşit kahvaltılık, tatlı, tuzlu pastane ürününü nasıl bir zevkle yediğimi hatırlıyorum hala. Bu tombişliğim de o yıllardan kalma zannımca, yıllardır uğraşıyorum hala incecik olamadım!



Bir aksilik çıkmazsa 2 ay sonra yeniden gidiyorum o büyülü şehre. Ama bugün paylaşacağım tarif Paris'te nadir bulunan, asıl çıkış noktası Bordeaux şehri olan enfes bir tatlının tarifi. CANELE TATLISI. Aslında hepimizin bir şekilde aşina olduğu bir tat olmakla beraber, yapılışını ve şeklini gördüğümde eşine benzerine rastlamadığımı söylemeliyim.



E sen Hindistan diye girdin nerden çıktı bu Fransız tatlısı? diyebilirsiniz. Dediniz de, eminim:)

O yüzden uyarımı yapayım: bu tarif klasik alışılagelmiş canelé tarifi değil, onun kakuleli versiyonu. Geçtiğimiz haftalardan birinde Hindistan mutfağı konseptine uygun değişik bir  tatlı araştırırken denk gelip öylesine denemiştim aslında bunu. Ama yapıp yedikten sonra kelimenin tam anlamıyla vuruldum! Daha sonra biraz daha araştırdım ve canele tatlısının geçmişine indim. Kendine özgü özel bir kalıpta yapılan, üzerine pudra şekeri ilavesi ile servis edilen çok basit sade ama deli gibi lezzetli bir tatlı. Paris dönüşü alışveriş listeme canelé kalıpları da eklendi böylece:)
Canelé kalıbı

Hani genelde yemek ustasına has bir spesiyal tatlı olur, içinde ne olduğunu kimseye söylemez ve her özel davette o tatlıyı yapar ya, işte ben de kalıplarını aldıktan sonra defalarca canele tarifleri deneyip en ideal canele tarifimi oluşturup, leziz canelé yapımı konusunda eline su dökülemeyen Vişne Teyze olacağım!.. Toplu davet akşamlarında da hep Vişne Vanilya'ya özel canele tatlısını yapacağım. HAYALLER, HAYALLER.. :) İşte buraya yazıyorumm.. Yazdım :)






Kakuleli Canelé

Uyarlama yaptığım site La Tartine Gourmande

Tabii ki o sevimli canele kalıplarından henüz elimde olmadığı için silikon muffin kalıplarında pişirdim. Bence oldukça iş gördü :)

Malzemeler:

Canelé kreması için:

1/2 lt süt
2 çubuk vanilya
1 su bardağı un
1 su bardağı toz şeker
3 yemek kaşığı tereyağı
4 yumurta
1 çay kaşığı vanilya özütü

Kakule kreması için

1/2 lt süt
1/4 su bardağı toz şeker
7 yeşil kakule
2 yumurta sarısı

Yapılışı

Öncelikle, canelé kremasını hazırlayıp birkaç saat hatta mümkünse 1 gün buzdolabında bekletmek gerekiyor.
Daha sonra kakule kremasını da hazırlayıp iki karışımı birleştirip pişirme aşamasına geçiyoruz.

Canelé kreması: Vanilya çubuklarını ikiye bölüp, içindeki vanilya tohumlarını süte ekleyip sütü kaynatın. Başka bir kapta un ve şekeri karıştıın, içine yumurta sarılarını ekleyip iyice çırpın. Daha sonra süt, tereyağ ve vanilya özütünü de karışıma ekleyerek homojen bir hale gelmesini sağlayın. Üzeri kapalı bir kapta buzdolabına koyup saatlerce bekletin. (2-3 güne kadar dahi bekleyebilir.)

Kakule kreması: Sütü bu sefer kakule parçaları ile beraber kaynatın. Kaynadıktan sonra süzüp kakule parçalarından kurtulun. Başka bir derin kapta yumurta sarıları ve şekeri beyazlaşana dek çırpın. Bu karışımı hızlıca kaynamış sütün içine döküp sürekli karıştırarak yedirin ve ateşe geri koyun. Çok kısık ateşte karışım koyu, katımsı kıvama gelene dek pişirin. Altının tutmaması için tahta bir kaşıkla 8(sekiz) işareti yapacak şekilde sürekli karıştırın. Karışımın bu aşamada asla kaynamaması gerekli. Kaynama emaresi gösterdiğinde ateşten alın.

Fırını 220 dereceye ayarlayın.

Kakule ve buzdolabından çıkardığınız canele kremalarını birbirine karıştırıp kalıplara dökün. Kalıplar silikonsa yağlamaya gerek yok ancak normal kalıplarda yapıyorsanız içini tereyağla hafif yağlamanız gerekli.  Önceden ısıtılmış fırında pişirin. Canelélerin 1 saate yakın pişme süresi oluyor. Öncelikle o sıvı yumurtalı karışımlar fokurdarken giderek koyulaşıp yanık bir renge dönüyor. Tabi yanmaması da lazım. Bu yüzden 40. dakikadan sonra yakından takip edin fırını derim ben. (fotoğraflardan da görebileceğiniz üzere kenarlarını hafiften yaktım:)) Ben ettim, siz etmeyin :)

Üzeri iyice kızardığında fırından çıkarıp bir 10 dk tel ızgara üzerinde soğumasını bekleyip servis edebilirsiniz.

Bu tatlıların buzdolabında muhafaza edilmesi gerekiyor. Bildiğimiz kekler kurabiyeler gibi değil yani. Ona dikkat edin.

İdeal canelé tarifimi bulduğumda ise yeniden paylaşımım olacak.. Bizi izlemeye devam edin. :)

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder