19.04.2014

Karışık karmaşık karmakarışık


Huzurlu bir İstanbul akşamüstünden merhaba!

Bugün içimden bir yazma coşkusu taşıyor ki sormayın! Ama maalesef bu coşkuyu şimdilik bünyede muhafaza edip üzerinde çalıştığım bir projeye saklamak istiyorum. Şaka şaka :) Projeye de, buraya da, sayfalara, dağlara, taşlara, hatta kaldırımlara da yazarım hiç üşenmeden... :)

Fonda sourberry online radyosu çalıyor, en sevdiğim alternatif playlistle beraber. Şimdi ben delicesine yazmayayım da ne yapayım ?

Son zamanlarda o kadar çok tatile hasretim ki... 

Fark ettim ki yemek yapmak, yaptığım yemekleri kelimelere dökmek kadar gezdiğim yerleri yazmak da aşırı bir mutluluk veriyor bana. Yazarken o şehre tekrar tekrar gidip yeniden yaşıyorum şehre ilk adımımı attığımdaki iç kıpırtımı, yeni şeyler keşfetmenin heyecanını, farklı tatlar denemenin verdiği hazzı..Ben de bir sonraki tatil planımı gerçekleştirene kadar dedim ki önceden gezdiğim yerleri yeniden yaşarcasına yazayım, fotoğraflarını paylaşayım ve kendi kendime terapimi yapayım.

Küçük bir şaşırtmaca: Bu yazımda tatil deneyimlerimden biri değil, Indian mutfağı kapsamında yaptığım en popüler Hint soslarından biri olan Mango Chutney tarifini paylaşacağım.

İşte geliyor...


Şaşırdınız dimi?

Delirdim galiba :) Yok yok merak etmeyin.. Tatil deneyimim de bugun yarın gelecek.. Amsterdama yeniden gitmek için sabırsızlanmaya başladım bile.. Hemen bitmesini istemiyorum o yüzden.

13.04.2014

Eğrisi doğrusu bulamadım yolumu


Hindistan mutfağına devam...

Ne zengin sofra hazırlamışım o haftasonu yahu! Yaz yaz bitmedi. Halbuki daha o kadar çok not aldığım, yazmak için sabırsızlandığım mutfak deneyimlerim var ki.. Hemen hepsini hepsini yazayım blogum dolu dolu olsun istiyorum! Ama bu işler sabır işi biraz da, sabretmeyi bir noktada öğrenmeliyim sanırım.

Yemek sanatlarında hangi ülke öne çıkar dendiğinde bir çok kişinin aklına Fransa gelir herhalde. Dünyaca ünlü okullarından dünyaca ünlü aşçılar çıkaran, sofralarımıza gelen bir çok farklı lezzetin çıkış noktasıdır Fransa. Kaç yıl oldu hatırlamıyorum, baya uzun bir zaman önce Paris'e gitmiştim ben de. Tabi o zamanlar daha çocuktum, tek derdim Disneyland'ı Eyfel Kulesini filan görüp acıktığımda hamburger yemekti. Ne garip, şu an yurtdışındaki herhangi bir ülke benim için bambaşka bir lezzet keşfi demekken bir yerde oturup Burger King'de hamburger yediğimi düşünemiyorum. :) Bir de o gençlik dönemlerimde Paris'te geçirdiğim sayılı günlerin hepsinde çeşit çeşit kahvaltılık, tatlı, tuzlu pastane ürününü nasıl bir zevkle yediğimi hatırlıyorum hala. Bu tombişliğim de o yıllardan kalma zannımca, yıllardır uğraşıyorum hala incecik olamadım!



Bir aksilik çıkmazsa 2 ay sonra yeniden gidiyorum o büyülü şehre. Ama bugün paylaşacağım tarif Paris'te nadir bulunan, asıl çıkış noktası Bordeaux şehri olan enfes bir tatlının tarifi. CANELE TATLISI. Aslında hepimizin bir şekilde aşina olduğu bir tat olmakla beraber, yapılışını ve şeklini gördüğümde eşine benzerine rastlamadığımı söylemeliyim.

5.04.2014

Bir İstanbul akşamında İtalyan esintisi


Dün akşam arkadaşlarla Zorlu Center'daki Eataly'e gittik. Sloganları da şu: "Eataly is Italy!" Wauuww ne kadar da yaratıcı.. Şaka, şaka.. Gerçekten öyle aslında :) Dün akşam italyada bir akşam yemeği yedim döndüm modundayım ben de şu an. Ahh bir de diyet derdim olmayaydı iyiydi...

Arkadaşlarım sağolsun hep formda oldukları için pizza ve makarna yemekten asla çekinmiyorlar benim gibi.. Eh ben de artık diyeti asla bozmıycam moduna girmemden mütevellit yine organizasyon aşamasında çıkıntılık yapıp " Yaa pizza bölümüne gitmesekkk.. :(" diye bir cevap attım ama 14e 1 oyla demokrasinin gerektirdiği oldu işte sonunda. Ahh şu demokrasi.. Uzun zamandır hiç yüzüme gülmedi meret. 

Herneyse. Tatavayı bırakıp mekanla ilgili biraz bilgi vereyim. Koskocaman 3 katlı, her katında envayi çeşit şarküteri ürünü, şarap, zeytinyağı, kahve, çay vesaire satılan ve restoran bölümleri farklı farklı olan bir mekan. İtalyan havası bu devasa mekanın her noktasında buram buram hissediliyor. Öyle ki, menude veya reyonlardan birinde yazan bir kelimenin türkçesi nedir acaba? diye sormadan illa ki çıkmazsınız bu mekandan.

En revaçta olan bölüm ise herkesin tahmin edebileceği üzere pizza ve makarna yapılan restoran kısmı. Bu tarafta bir masaya oturduğunuzda garsona yalnızca pizza-makarna menusundeki siparişlerden verebiliyorsunuz. Eğer başka bir bölümdeki restoran menusunden bir şey yemek isterseniz oraya kendinizin gidip tepsiyle yemeğinizi alabileceğinizi söylüyorlar. Zira 15 kişilik masada bir tek ben tıpış tıpış balık restoranı kısmına gidip şöyle bol salatalı bol ızgara sebzeli müthiş doyurucu ızgara levreğimi alıp, dört bir yanı fırından yeni çıkmış pizza kokularıyla sarılı masaya geri dönüp oturdum.

Masaya oturduğunuz an ortaya kese kağıdında rustik ekmek ve banarak yemeniz için son derece lezzetli bir zeytinyağı da getiriyorlar. Allahım bu nasıl bir işkence! Bizim gibi kaliteli zeytinyağına hasret Egelilere yapılır mı bu? :( Sağımda solumda uçuşan odunda pişmiş pizzalara dayanıp bir dilim dahi yemeden durabildim ama o  muhteşem rustik ekmeğe ve küçük bir kase zeytinyağına daha fazla karşı koyamadım. Ekmeklere aşığım galiba! Zaten sürekli evde ekmek yapasım ve onları kuru kuru mideye indiresim geliyor. Diyetisyenim de bunu hissetmiş olacak ki günde 1 dilim ekmekten fazla yemiyceksin dedi bana sağolsun :)


Bu kadar ekmek muhabbeti yapıp yiyememekten mütevellit geçen haftalarda yaptığım ancak yazmaya bir türlü fırsat bulamadığım muhteşem focaccia ekmeği tarifini yazmanın vakti geldi.


4.04.2014

Sarımsaklı Hint Ekmeği.. Nam-ı diğer pufidik tandır ekmeği


Yoksa siz hala pizzacılarda yapılan sarımsaklı ekmekleri mi yiyorsunuz? :)


Son bir kaç gündür seçim dolayısıyla gecelerce uykusuz kaldık, itiraz ettik, heyecanlandık, üzüldük, haksızlıklara tepki verdik. Şimdi de nefesimizi tutmuş Ankara kesin seçim sonuçlarının açıklanmasını bekliyoruz. Ben de biraz kafa dağıtmak adına Hint yemekleri yazılarıma devam edeyim dedim. Ne alaka inanın bilmiyorum :) Ekmeklere takıntım var ve bu takıntımı kafa dağıtmak için kullanıyorum sanırım..


İşte geçen hafta hazırladığım Hint sofrasının bir diğer baş kahramanlarından biri. Sarımsaklı oluşuna aldanmayın, çünkü bu bildiğimiz pizzacılarda yediğiniz sarımsaklı ekmeklerden çok farklı gerçekten de. Daha geleneksel, daha kırsal, daha ev usulü...