4.10.2015
Canlandırıcı Ananaslı Yeşil Smoothie
Mutfakta uzuun uzuun vakit geçirmeye alıştığımdan mıdır nedir, bir yemeği çabuk hazırlayınca bir tuhaf hissediyorum kendimi. İyi anlamda tabii. Hızlı yapılan leziz yemek kadar zevk veren bir şey olamaz sanırım. Çünkü kısa zamanda daha fazla çeşit yapabiliyoruz bu durumda değil mi? :) Ama artık sağlıklı beslenmek adına, küçük porsiyonda doyurucu tariflere odaklandım.
Uzmanların da dediği gibi ufak bir tek öğünde vücudun ihtiyacı olan tüm vitamin, protein, mineral vesaireyi aldığınızda saatlerce acıkmıyorsunuz. Gerçekten herkesin bas bas bağırdığı üzere, işlenmiş gıdalar ve şeker vücudumuzun başlıca düşmanı. Şeker çıkınca hayatımdan, açlık da yorgunluk da kalmadı bünyede vallahi. Tabi dengeli beslenip tüm temel ihtiyaçları almak çok önemli. Bu haftasonu yaptığım smoothie de aynen bu amaca hizmet ediyor. :) Hele spordan önce veya sonra inanılmaz iyi geliyor.Dahası, yalnızca 5 dk.da hazır!
Canlandırıcı Ananaslı Yeşil Smoothie
(1 kişilik)
Malzemeler:
1 dilim ananas
1/2 muz (yaz mevsiminde dondurulmuşu daha makbul olur:))
5 çiğ badem
2 yemek kaşığı yulaf ezmesi
1 büyük yaprak karalahana (sapın etrafından yaprakları ayırıp elinizle gelişigüzel koparmanız yeterli)
1 çay bardağı süt (laktozsuz benim tercihim)
1/2 çay bardağı su
1 çay kaşığı tarçın
Tüm malzemeleri blenderda çekip kahvaltı niyetine tüketin. İşte bu kadar!
18.09.2015
İskoçya'nın İncisi: Isle of Skye
Türkiye'ye döneli yaklaşık 1 ay oldu... İskoçya'da yaşadıklarım
şimdiden hayal gibi gelmeye başladı bile. Sanki bir masaldı, ben o
yaşadıklarımı kitapta okudum veya bir filmdi izledim ve ardından aklımda
sadece etkileyici sahneler, nefes kesici manzaralar
kaldı…
Mayıs ayında 3 günlük unutulmaz bir Highlands turuna katıldım. Aradan
kaç ay geçse de, bu süreçte Birleşik Krallık'taki bilimum şehirleri
azimle gezmiş olsam da, aklımda en çok kalan bu 3 günlük
Isle of Skye gezisi oldu nedense.
Portree |
Edinburgh’dan Skye’a otobüs veya tren gibi toplu taşıma araçlarıyla
gitmek neredeyse imkansıza yakın. Araba kiralayıp gidenler oldu ama
adada hiçbir şekilde telefon sinyali alınmadığından, eski usul haritayla
dağlar ormanlar akarsular arasında kaybolmak
olası. Bu yüzden en güzeli küçük 15-16 kişilik arabalarla her hafta en
az iki defa adaya tur düzenleyen yerel tur firmalarıyla gitmek.
16.09.2015
Nohutlu Patlıcan Köfte - Pesto Soslu
Hayatımdan işlenmiş gıdaları çıkarttığımdan ve sebze-meyve ağırlıklı
beslenmeye başladığımdan beri kilo derdine pek düşmez oldum. Türkiye’ye
döndüğümde tartıda gördüğüm rakama da şaşırmadım desem yalan olur.
İngiltere’den bana kalan en önemli alışkanlıklarımdan
olan aromalı sular ve her sabah ilk iş içtiğim ılık limonlu suyun büyük ölçüde
etkili olduğunu düşünüyorum bu konuda ama. Bir de canım artık ağır,
yağlı, karbonhidratlı şeylerden hatta ve hatta çikolatalı tatlılardan
bile çekmiyor. Türkiye’ye iner inmez ilk aradığım şey dolma, baklava veya kebap değil, incirdi. Evet gerçekten
geldiğim ilk iki hafta 2-3 kilo inciri bitirdim. Tam da mevsimiydi gerçi
Ege incirlerinin :) Sonra sonra 1 yıldır mahrum
kaldığım; dolmaydı, kısırdı, gevrekti, boyozdu, beyaz peynirdi tulum
peyniriydi, özlediğim her geleneksel lezzetten yedim ama kilo almak yerine kilo
verdim.
Fark ettim ki, gerçekten de yalnızca vücudu
dinleyip, onun ihtiyaçlarına kulak verip beslenmek yeterli. Vücudum da
kaliteli besinlere alıştıkça çöpleri istemez oldu. (Çöpten kastım;
şerbetli tatlı, cips gibi yüksek kalori değerine sahip ama hiç enerji
vermeyen besinler tabii.) Son 5 aydır kendimce uyguladığım
yeni beslenme tarzımda et ve hayvansal gıdaları olabildiğince minimuma
indirdim ve bu bende ciddi alışkanlık oldu. Haftada 1-2 gün et tüketimi
(özellikle somon gibi omega 3 zengini balıklar) şart yine de ama canım
mütemadiyen sebze/meyve çekiyor. Ne tuhaf
değil mi? :)
Bu haftasonu mutfağıma kavuşmam şerefine harika bir sebze köftesi
yaptım ben de. Böyle uğraşıp sağlıklı ve cezbedici yemekler çıkarınca,
yemesi de ayrı bir keyifli oluyor vallahi :)
12.09.2015
Süper Enerji Topları
İstanbul'a yuvama, evime, mutfağıma döndüm nihayet! İnsan sahip olduklarının değerini kaybetmeden anlayamıyormuş gerçekten. Ben de küçücük dahi olsa yalnızca bana özel olan mutfağımın değerini baya iyi anladım bu sayede. Bir daha minikliğinden şikayetlenmiycem mutfağımın. :) Hele blenderım, kahve makinam, tencerelerim tavalarım hatta ve hatta bardaklarım; hepsini nasıl da özlemişim! Evimde mutfağımla başbaşa kaldığım ilk haftasonu şerefine bayağı bir deneme yaptım bugün. Ama ondan önce haftaiçi bir akşam, iş yerinde ara öğünüm olsun diye hazırladığım enerji toplarının tarifini yazsam fena olmaz.
Master yaparken son 1 yıldır hiç hissetmediğim "yemek sonrası uyku gelme sendromu"nu işe ilk başladığım günden beri yaşıyorum. Bu durum kan şekerinin yükselmesiyle alakalı oluyor genelde ama, yediklerimde pek bir farklılık olmadı normale göre. Psikolojik midir, çalıştığım ofisin havasızlığından mıdır, bilmiyorum. Ama bu toplar cidden işe yaradı. Her gün işe giderken 2 tanesini yanıma alıyorum ve öğleden sonra ara öğün niyetine kahve ile tüketiyorum.. Sağlıklı, doyurucu ve enerjik daha ne olsun! :)
15.08.2015
Edinburgh: Yeme İçme Mekanları
Fark ettim ki son zamanlarda yemek tarifinden çok gezi yazıları yazar oldum. Ahh bu yurt hayatı! Mutfak maceralarım geçici olarak raflarda maalesef. Ama yemek tutkum bitmedi, bitmeyecek. Edinburgh'daki güzel yemek yediğim tüm farklı mekanları not alıyorum aylardır. Her keseye, her damak tadına uygun bir sürü güzel restoran,cafe,bar var bu müthiş şehirde. Ehh oyleyse ilk olarak en yaygın olan muhtelif dünya mutfaklarından başlayalım.
Thai Mutfağı
Ting Thai Caravan
En favori öğrenci mekanı desem abartmış olmam. Öğle yemekleri akşam yemeklerinden 3-4 pound daha ucuz. Restoranda otursanız bile genelde kartonda servis ediyorlar ve özgün thai yemekleri var. Uygun ve salaş restoran deneyimi yaşamak isterseniz, tavsiyedir.
Ting Thai Caravan- Pad Thai |
Ting Thai'ye nazaran daha şık bir restoran tarzında döşenmiş, ziyadesiyle daha pahalı bir mekan. Ama burada denediğim yemekler de fena değildi. Denenebilir.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)