18.04.2015

Rüya şehir Venedik


Bu minicik kanallar üzerine kurulu şehire yalnızca 2 gün ayırmıştık, aslında 2 gün yetti de arttı bile. Ama biz o daracık sokaklarda gezmeye doyamadık. Her sokak dönüşü ayrı bir fotografik, ayrı bir romantik görüntüydü.

Venedik'te kaldığımız otel (Ca' San Polo)  San Polo bölgesinde 15. yüzyıldan kalma bir binada yer alıyordu. Gelir gelmez otele de atmosfere de bayıldık. Gelir gelmez eşyalarımızı odaya atıp, kanallar arasından yürüyüp, Venedik'in merkezi sayılan San Marco Kilisesi'ne indik.

San Marco Meydan
Kiliseye giderken ara sokaklardan birinde, Tripadvisor'da değerlendirmeleri oldukça iyi olan taze makarnalarıyla ünlü bir mekanda ayaküstü makarna atıştırdık. Mekanın adı, Dal Moro's- fresh pasta to go. Burada yediğim pesto soslu sıcacık taze makarnanın tadı hala damağımda. 

Dal Moro's pesto pasta
Akşam yemeği olarak seçtiğimiz mekanın yemekleri çok iyi değildi, o yüzden o mekanı yazmıyorum. Onun yerine San Marco bölgesinin manzaralarıyla donatayım burayı biraz. :)
Ertesi sabah erkenden Dorsoduro adası ve San Polo adasının sokaklarını ve kanallarını arşınladık yine. 

Venedik'ten en aklımda kalan şey ise cicchetti kültürü oldu. Bizim mezenin bir versiyonu, küçük atıştırmalıklar. Kanala karşı şarapla birlikte tüketildiğinde unutulmaz olan atıştırmalıklar... Cicchetti'yi Venedik'te 3 farklı yerde denedik. Birincisi Bacareto da Lele. Bu mekanda minik bir şarap kadehi 60 centti ve minik paniniler de bayağı taze ve lezzetliydi. Diğer mekanlar ise Travaso bölgesindeki Osteria al Squero ve Cantinone Gia' Schiavi. Tam kanalın yanında yer alan bu iki mekanın da cicchettileri inanılmazdı. 

Bacareto da Lele
Öğle yemeği niyetine karnımızı doyurduktan sonra Cannaregio bölgesine doğru yürüdük. Yahudi bölgesi de burada yer alıyormuş ve bu bölge bilinen en eski Yahudi yerleşim yeriymiş. Evler, sokaklar kanallar burada da aşırı fotografikti. 

 
Bu bölgeye yakın meşhur bi kahveciye de gittik: Torrefazione Cannaregio. İtalyanların kahve içme usulu ayakta tek shot espresso çakmak şeklinde. Sevgilim klasik bir espresso adamı bense tam bir latte kadını olduğum için ayakta kahvelerimizi yudumlarken, mekanın süper tiramisusunu da denemeden gitmedik. 
Torrefazione Cannaregio

Buradan taze çekilmiş kahve bile aldık. Kahvecinin olduğu sokak da bayağı canlı ve dükkanlarında Murano glass çeşitleri olan dükkanlarla doluydu. 

Akşam yemeğinde Trattoria Casa Mia'da deniz ürünlü makarna ve lazanya yedik. Bir de başlangıç olarak peynir tabağı eşliğinde... Buranın yemekleri güzeldi. Ama güneş altında, kanal manzarası ile tüketilen şarap+cicchetti ikilisini hiçbir şeye değişmem. Tıpkı boğaza karşı içilen rakı+meze ikilisi gibi...

Osteria al Squero
Venedik'e yakın ve cam ustalıklarıyla bilinen adacıklar da var ziyaret edilebilecek: Burano ve Murano. Biz yakındaki adalara bakmak yerine Venedik'in tadını doyasıya çıkarmayı tercih ettik ama, vaktiniz varsa gidin derim ben.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder