13.02.2015

Falkirk, Linlithgow, Loch Katrine. Ve... Iskoçya'nın inekleri :)


Geçen haftasonu İskoçya'nın kırsal bölgelerinde değişik mi değişik iki gün geçirdim. Bir de, evet yanlış okumadınız, gerçekten İskoçya'nın inekleri bir başka! :)

Birleşik Krallık'ta okuyan yabancı öğrencilere yönelik gönüllü bir oluşum kurulmuş vakt-i zamanında: HostUK. Bu organizasyon kapsamında yabancı öğrenciler, Birleşik Krallık'ta yerleşik olan bir ailenin yanında bir haftasonu geçirip hem farklı bir deneyim yaşama hem de İngiliz kültürünü yakından tanıma şansına sahip oluyorlar. Ben de bu program sayesinde geçtiğimiz haftasonu Bo'ness kasabasında oturan 60lı yaşlarında akademisyen bir çifti ziyarete gittim.

5.02.2015

Limonlu tarhun soslu balık ve fırında tatlı patates


Sanırım bir süredir neden pek fazla tarif yazamadığım, hatta ve hatta neden hiç "yazı" yazamadığım konularına açıklık getirme vakti geldi. Cevap veriyorum: Öğrencilik hayatı! 

Öncelikle kendime ait bir mutfağım, mutfak robotu ve benzeri mutfak aletlerim de olmadığı için, ikeadan aldığım 2 tava bir tencere ile karnımı doyurmaya çalışıyorum genellikle... Bir de öğrenciliğin getirdiği malumunuz para kazanamama durumundan mütevellit marketteki en ucuz sebzeyi (nam-ı diğer pırasa!) alıp zeytinyağlı salçalı ev yemeği usulü pişirip 2-3 gün idare ediyorum. Zaman zaman, konserve ton balığı, bazen de hazır çorbalarla geçiştiriyorum günü. Peki bu durumdan şikayetçi miyim? Eh işte..:)

Neyse, gelelim konumuza. Edinburgh'a gelmeden önce nedense hafızamda yerleşmiş olan, kuzey denizinin balıkları kocaman ve lezzetli olur algısından kaynaklı olarak, buralarda da deniz ürünlerinin yaygın olduğunu düşünmüştüm. Yiyecek hiçbir şey bulamasam bile sağlıklı sağlıklı balık yer karnımı doyururum diye umuyordum açıkçası.. Ama markette yalnızca somon ve mezgit çeşitlerine rastlayınca biraz bozuldum ne yalan söyleyeyim. Ha bir de unutmadan, İskoçya'nın midyeleri de pek meşhur! Biz Türkler evde midye pişirme alışkanlığına pek sahip olmadığımızdan, midyelerden alıp pişirsem mi diye hiç düşünmedim şimdiye kadar. Ama düşündüm de, bir ara denesem fena olmaz sanki... Aklımda bulunsun.



Kaldığım yurda bayağı yakın bir mesafede, yalnızca taze balık satan bir balıkçı var. Bazen oraya gidip taze kuzey denizi balıklarından denemek için alıyorum. Bu hafta tercihimi İngilizlerin coley diye adlandırdığı bir balıktan yana kullandım. Eti diğer balıklara nazaran biraz daha koyu renkte ama, morina balığına benzeyen bir balık çeşidi bu da.